Soru Sor
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Kösem Sultan'ın ölümünden sonra etkili bir sadrazam arayışına giren Turhan Sultan, Tarhuncu Ahmet Paşa'yı bu göreve getirmiştir. Tarhuncu Osmanlı tarihinde ilk kez bir sonraki yılın tahmini bütçesini hazırlayarak maliyeyi düzeltmiş ve devletin her alanda yeniden düzenlenmesini sağlamıştır. Ancak çıkarları zedelenen bazı devlet adamlarının komplosu sonucunda öldürülmüştür.
Tarhuncu'nun öldürülmesinden sonra rüşvet ve kayırma yeniden artmış ve maliye bozulmuştur. Buna bağlı olarak sorunlar da yoğunlaşınca, yeniçeriler ayaklanmış ve rüşvet alan devlet adamlarının öldürülmesini istemişlerdir. Sonuçta 30'dan fazla devlet adamı Sultan Ahmet Meydanı'nda çınar ağaçlarında asılmıştır.
IV.Mehmed 1648 yılında daha çocuk yaştayken tahta çıkmıştı. Ondan önce genç Osman'ın katli ve I.İbrahim'in psikolojik rahatsızlıkları dolayısıyla kötü bir yönetim sergilemesi, hanedanlığı yıpratmış vaziyetteydi. İşte adı geçen Çınar Vak'ası bu vaziyetlerde 1656 yılının başlarında vuku buldu.
Yeniçeri Ocağı yıllardan beri Osmanlı'nın en önemli askeri gücünü teşkil etmişti. Fakat son dönemde öncüsü oldukları isyanlar, adeta Devlet-i Aliyye'den parçalar kopararak yönetimi zayıflatmakta idi. 1655-56 yılları arasında birkaç veziriazam değişmişti ve istikrar sağlanamıyordu. Bunun yanında Girit seferi sebebiyle ekonomik sorunlar da baş göstermişti.
Ekonomik sıkıntılar dolayısıyla akçelerdeki maden miktarı azaltılıyor, bir nevi devalüasyona gidiliyordu. Askerlerin maaşları da düzenli ödenemiyordu. Askerler değeri düşürülmüş akçeler ile esnaftan alışveriş edemiyor, sık sık pazar yerinde kavgalar çıkıyordu. Bütün bu sebeplerin arkasından 1656 yılının Mart ayında sipahiler ve acemi oğlanlar, İstanbul Kaymakamı Zurnazen Mustafa Paşa'nın kışkırtmalarıyla isyanı başlattılar.
Patlak veren isyan birkaç gün boyunca sürdü. Girit seferinden dönen askerler de buna iştirak ettiler. Fakat hesap padişaha değil, birtakım devlet görevlilerine kesilmişti. Yeniçerilerin başında Şamlı Mehmet, Hasan Ağa ve Karakaş Mehmet Ağalar bulunuyordu. Hasan Ağa padişahın huzuruna çıkarak ölümünü istedikleri 30 kişinin listesini bildirdi.
Bu isyan aynı Genç Osman'a yapılan ayaklanma gibiydi. Nitekim Genç Osman'dan da birtakım kişilerin ölümü istenmişti. Padişah bu kişilerin idamını kabul etmeyince, isyancılar hem ölümünü istedikleri şahısları hem de padişahı katletmişlerdi. IV.Mehmet bu hadiseyi unutmamış olacak ki isyancılara cevaben istenilen isimleri idam ettirdi. Cesetler Topkapı Sarayının surlarından aşağıya atıldı. İsyancılar ölümünü istedikleri kişilerin bu cansız bedenlerini alarak Sultanahmet'e götürdüler ve burada büyük bir çınar ağacına, baş aşağı vaziyette astılar.
Cesetlerin asıldığı çınar ağacı baştan aşağıya ölü bedenlerle dolmuştu. Bu cesetler sanki ağacın meyvesi gibi sallanıyorlardı. Bunu gören halk, vaziyeti Hint mitolojisinde geçen Vakvak Ağacına benzettiler. Bu ağacın meyveleri de tarif edildiği üzere insan kafalarından oluşuyordu. O günden sonra bu olay Çınar Vakası veya Vaka-i Vakvakiye adıyla anılmaya başlandı.
Netice itibarıyla yine kanlı bir isyan Osmanlı Tarihinin tozlu sayfalarında kendisine yer bulmuştu. Bu sefer isyancılar saltanatı devirememişlerdi. Padişah IV.Mehmet tahtını korumayı başarmıştı. İsyanda yaşamını kaybedenler ise Devlet-i Aliyye için canını feda eden şehitler olarak halkın zihnine kazındı.
Tarih: 2019-06-20 10:50:36 Kategori: Tarih
Soru Tarat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Vaka-İ Vakvakiye Nedir
Bu Yazıda Neler Var:
Tarhuncu'nun öldürülmesinden sonra rüşvet ve kayırma yeniden artmış ve maliye bozulmuştur. Buna bağlı olarak sorunlar da yoğunlaşınca, yeniçeriler ayaklanmış ve rüşvet alan devlet adamlarının öldürülmesini istemişlerdir. Sonuçta 30'dan fazla devlet adamı Sultan Ahmet Meydanı'nda çınar ağaçlarında asılmıştır.
IV.Mehmed 1648 yılında daha çocuk yaştayken tahta çıkmıştı. Ondan önce genç Osman'ın katli ve I.İbrahim'in psikolojik rahatsızlıkları dolayısıyla kötü bir yönetim sergilemesi, hanedanlığı yıpratmış vaziyetteydi. İşte adı geçen Çınar Vak'ası bu vaziyetlerde 1656 yılının başlarında vuku buldu.
Yeniçeri Ocağı yıllardan beri Osmanlı'nın en önemli askeri gücünü teşkil etmişti. Fakat son dönemde öncüsü oldukları isyanlar, adeta Devlet-i Aliyye'den parçalar kopararak yönetimi zayıflatmakta idi. 1655-56 yılları arasında birkaç veziriazam değişmişti ve istikrar sağlanamıyordu. Bunun yanında Girit seferi sebebiyle ekonomik sorunlar da baş göstermişti.
Ekonomik sıkıntılar dolayısıyla akçelerdeki maden miktarı azaltılıyor, bir nevi devalüasyona gidiliyordu. Askerlerin maaşları da düzenli ödenemiyordu. Askerler değeri düşürülmüş akçeler ile esnaftan alışveriş edemiyor, sık sık pazar yerinde kavgalar çıkıyordu. Bütün bu sebeplerin arkasından 1656 yılının Mart ayında sipahiler ve acemi oğlanlar, İstanbul Kaymakamı Zurnazen Mustafa Paşa'nın kışkırtmalarıyla isyanı başlattılar.
Patlak veren isyan birkaç gün boyunca sürdü. Girit seferinden dönen askerler de buna iştirak ettiler. Fakat hesap padişaha değil, birtakım devlet görevlilerine kesilmişti. Yeniçerilerin başında Şamlı Mehmet, Hasan Ağa ve Karakaş Mehmet Ağalar bulunuyordu. Hasan Ağa padişahın huzuruna çıkarak ölümünü istedikleri 30 kişinin listesini bildirdi.
Bu isyan aynı Genç Osman'a yapılan ayaklanma gibiydi. Nitekim Genç Osman'dan da birtakım kişilerin ölümü istenmişti. Padişah bu kişilerin idamını kabul etmeyince, isyancılar hem ölümünü istedikleri şahısları hem de padişahı katletmişlerdi. IV.Mehmet bu hadiseyi unutmamış olacak ki isyancılara cevaben istenilen isimleri idam ettirdi. Cesetler Topkapı Sarayının surlarından aşağıya atıldı. İsyancılar ölümünü istedikleri kişilerin bu cansız bedenlerini alarak Sultanahmet'e götürdüler ve burada büyük bir çınar ağacına, baş aşağı vaziyette astılar.
Cesetlerin asıldığı çınar ağacı baştan aşağıya ölü bedenlerle dolmuştu. Bu cesetler sanki ağacın meyvesi gibi sallanıyorlardı. Bunu gören halk, vaziyeti Hint mitolojisinde geçen Vakvak Ağacına benzettiler. Bu ağacın meyveleri de tarif edildiği üzere insan kafalarından oluşuyordu. O günden sonra bu olay Çınar Vakası veya Vaka-i Vakvakiye adıyla anılmaya başlandı.
Netice itibarıyla yine kanlı bir isyan Osmanlı Tarihinin tozlu sayfalarında kendisine yer bulmuştu. Bu sefer isyancılar saltanatı devirememişlerdi. Padişah IV.Mehmet tahtını korumayı başarmıştı. İsyanda yaşamını kaybedenler ise Devlet-i Aliyye için canını feda eden şehitler olarak halkın zihnine kazındı.
Olaya Vaka-i Vakvakiye denilmesinin sebebi;
Çınar ağacına asılan insanların Yunan mitolojisindeki vakvak ağacının meyvesine benzetilmesidir. Zira vakvak ağacının meyvesi insana benzemektedir.Tarih: 2019-06-20 10:50:36 Kategori: Tarih
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Yorum Yapx